"BİZ NE İSTİYORUZ"Kayhan özen17 May2 dakikada okunur“Gelişmek” mi bu, yoksa doğallıktan gönüllü kopuş mu?📅 16 Mayıs 2025✍ Kayhan ÖzenSabah kalkıyorsun...Domates yiyorsun.Ama domates değil.Rengi var, kokusu yok.Kabuğu var, tadı yok.Suyu var, ama ruhu yok.Biber desen...O da sanki biber olmaktan istifa etmiş.Patlıcan... Hani şu mangalda közlenen, babaannemizin yaz akşamlarında yoğurtla karıştırıp “gel hele ye evladım” dediği?Onun yerine şimdi...Plastik gibi bir şey.Camın içinde büyümüş, güneşi görmemiş.Fotosentezi Google’dan öğrenmiş sebzeler...Gramı belli, boyu belli, kilosu belli.Yalnız tek belli olmayan şey: Neyin nesi bunlar?Hayvanlar desen...Onlar da artık hayvan değil.Kuzular saatle besleniyor.Tavuklar doğmadan menüye giriyor.Balıklar doğal değil, “döner gibi” hazırlanıyor.Bir de üstüne bu malzemeleri alıp...“Yeni bir lezzet keşfettim!” diye ortalıkta gezen aşçılar var.Şef mi? Yok canım...Lab ceketli mutfak mühendisleri!Tabakta sanat yapıyorlar, evet.Ama sen aç kalkıyorsun masadan.Beş yaprak ot, iki damla sos,Bir de üstüne kuru buzla duman efekti...Adı neymiş? “Füzyon mutfağı!”Yani bildiğin, “ne idüğü belirsiz mutfak.”Yetmezmiş gibi...Bunlara burun kıvırınca seni çağ dışı ilan ediyorlar.Eskimiş, köylü, geri kafalı.E ne yapalım kardeşim, biz tarhana çorbası içip büyüdük!Tarhananın bir tane malzemesi eksik olsa annen anlar,Ama füzyon mutfağında neyin eksik olduğunu anlamak için fizik okuman lazım.Bir de pazarlama kısmı var bu işin...Moleküler mutfak mı dediniz?Yok yok, bildiğin yeni nesil satış stratejisi!Ürünü şişir, hikayesini yaz, “yenilikçi ve sağlıklı” de,Al sana gastronomik devrim!Tıpkı ilaç sektörü gibi...Hastalığı sen yarat, ilacı sen sat.İnsanlar iyileşirse ilaç satamazsın.Barış olursa silah satamazsın.Doğal yerse kimyasal ürün satamazsın.Zeytinyağına “ağır” dediler.Tereyağına “zararlı” dediler.Yumurtayı “öldürücü kolesterol bombası” ilan ettiler.Ne oldu?Şimdi haftada üç yumurta ye diyorlar.Zeytinyağı süper gıda olmuş.Tereyağı faydalıymış.E biz yıllardır buzdolabının en üst rafında saklıyorduk onları zaten!Kardeşim mesele şu:Biz neyi istiyorsak onu yapıyorlar.Biz “hazır” istedik, hazır sundular.Biz “kolay” istedik, kolay sundular.Sonra da dönüp bizden daha akıllı görünmeye çalıştılar.Ama bir düşün...Ne oldu o mis gibi domates kokusu?O sıcak yaz akşamlarında annenin yaptığı tarhana çorbasının kokusu?Bahçede kendi gezen tavuğun yumurtası?Meyve veren dut ağacı?Bahçede serinleyen koyun, otlayan kuzu?Hepsi artık ya bir Instagram filtresi,Ya da nostalji köşesi.Ama biz hâlâ “gelişiyoruz” diyoruz.Evet evet, gelişiyoruz...Ama yanlış yöne.Çünkü ne diyordu büyük üstat?"Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!"Şimdi o canavar, bizim tabağımıza saldırıyor.
Yorumlar