OTEL SAHİPLERİNİN DÜŞTÜĞÜ YANILGI
- Kayhan özen
- 15 Tem
- 2 dakikada okunur

Bu makalenin amacı, edindiğim deneyimler ışığında otel sahiplerinin sıkça düştüğü temel yanılgıları ele almak ve Türk turizmine katkıda bulunmaktır. 1989 yılından bu yana bu sektördeki tecrübelerimle, otel işletmeciliği alanında karşılaşılan sorunları ve çözüm önerilerini paylaşmayı hedefliyorum.
İki Farklı İşletmeci Profili
Otel işletmecilerini iki ana grupta değerlendirmek mümkündür:
Birinci Grup: Bu grup, sektöre en alt seviyeden başlayarak, işin püf noktalarını öğrenmiş ve uzmanlaşmış bireylerden oluşmaktadır. Bu kişiler, görevlerinde gösterdikleri başarılar sayesinde departman müdürlüğü, genel müdür yardımcılığı ve genel müdürlük gibi üst düzey pozisyonlara terfi etmişlerdir. Alt kademelerdeki çalışanların psikolojisini anlayan ve potansiyel sorunları önceden görebilen bu işletmecilerin sayısı oldukça azdır. Bu grupta, uluslararası alanda tanınmış ve saygın isimler de bulunmaktadır.
İkinci Grup: Bu grup, turizm sektörü ile ilgili eğitim veya deneyime sahip olmayan işletmecilerden oluşmaktadır. Genellikle farklı sektörlerden gelen bu kişiler, otel işletmeciliğini deneme yanılma yöntemiyle öğrenmeye çalışmaktadır. Bu durum, zincirleme hatalara yol açmakta ve işletmelerin verimliliğini olumsuz etkilemektedir. İyi niyetle hareket eden bu işletmeciler, konuları farklı perspektiflerden değerlendirdiklerinden, bilgi ve deneyim eksikliği yaşamaktadırlar.
Ehlikeyfi Patronlar ve Misafir Memnuniyeti
Bazı otel sahipleri, işletmelerini ailelerinin bir malikânesi olarak görmekte ve öncelikle kendilerinin ve arkadaşlarının memnuniyetini sağlamaya çalışmaktadır. Ancak, hizmette öncelik her zaman konuklarındır. Personeli, otel içinde özel hizmetkâr olarak görmek, çalışan memnuniyetini olumsuz etkiler. Çalışan memnuniyeti sağlanmadan müşteri memnuniyetine ulaşmak imkânsızdır.
Yanlış İstihdam Politikaları
İkinci gruptaki işletmecilerin yaptığı en büyük yanlış, istihdam politikası ve ücretlendirme sistemidir. Hizmet sektöründe çalışanların memnuniyeti, üretkenlik açısından kritik öneme sahiptir. Mutsuz bir çalışan, asık bir yüzle hizmet veremez. Bu nedenle, vasıflı personelin istihdamı ve tatmin edici ücretlendirme şarttır.
1989 öncesinde %15 oranında bir ücretlendirme sistemi bulunmaktaydı ve bu sistem, vasıflı personel bulmayı kolaylaştırıyordu. Ancak günümüzde, özellikle Akdeniz otellerinde, vasıflı eleman bulmak zorlaşmıştır. Bu nedenle, personelin yaşam koşullarının iyileştirilmesi, aidiyet duygusunu artıracak ve işletmenin başarısını olumlu yönde etkileyecektir.
Genel Müdür Seçimi ve Yönetim Stratejileri
Otel sahiplerinin, genel müdür seçiminde dikkatli olmaları gerekmektedir. Genç ve deneyimsiz bireyleri düşük ücretlerle istihdam etmek, işletmenin geleceğini riske atabilir. Genel müdür, işletmenin başarısında kritik bir rol oynamaktadır. İşletme sahipleri, genel müdürlerine güvenmeli ve onlara tam yetki vermelidir.
Yönetim kurulu başkanı ve genel müdür arasında yazılı bir mutabakat sağlanmalı ve işletmenin yıldızları, bütçesi, personel sayısı gibi ana hususlar üzerinde anlaşılmalıdır. Ayrıca, mali işler müdürü de genel müdüre bağlı olarak atanmalı ve bütçenin hazırlanması ve uygulanmasında eşit sorumluluk taşımalıdır.
Sonuç;
Otel sahipleri, işletmelerinin başarısını artırmak için sistematik bir yaklaşım benimsemelidir. Genel müdürün doğru seçimi, güvenilir bir yönetim yapısı ve çalışan memnuniyetine odaklanmak, işletmenin prestijini ve pazarlanabilirliğini artıracaktır. Bu düzenin sağlanması, otelin genel performansını olumlu yönde etkileyecek ve misafir deneyimini iyileştirecektir.





Yorumlar